İsmail Yüksek’i Türk futboluna kazandıran, genç oyuncunun eski hocası Sadi Tekelioğlu, editörlerimizden Ömer Aykut Özaşkın’ın sorularını yanıtladı. Tekelioğlu, İsmail’in transfer sürecinden, nasıl bir karatere sahip olduğuna, Fenerbahçe’ye ne kadar bağlı olduğundan, geleceğine dek konuştu. İşte o kelamlar…
“İsmail çok yetenekli bir oyuncu. Fenerbahçe’ye imza attıktan sonra, bu vakte kadar geçen süreyi şanssız bir müddet olarak değerlendiriyorum. Türk hocalar onu anlamadı, Jesus’a kısmet oldu. Kaliteli yabancının her vakit ülkemize ne kadar yarar getirdiği ortada. Körü körüne yabancı düşmanlığı yapmanın manası yok. Stefan Kuntz’u da tebrik etmek lazım. Onu oynattı. Ulusal Ekip yeniden kümeden çıkardı lakin onun golüyle kümeden çıkmayı garantilememiz, işin hoş tarafı oldu.
2 sene evvel bunu söylediğim vakit, “Abartıyor” diyorlardı. 99 neslinin, 2., 3. Lig’in en düzgün oyuncusu olduğunu söylemiştim. O fizikte bir insanın teknik ve çabuk olması, güzel ayağını kullanması olağanüstü. Bana sorsalar, ıstıraba düşseler, “Hocam kalecimiz atıldı” deseler, İsmail’i oynatırım. Allah her beşere bu türlü yetenek vermiyor. Uzunluğu 180 üstü. Dişine nazaran bir rakip bulsun, onunla baş edemezler. Evvelce İsmail Yüksek’ti, artık “İsmail çok Yüksek” oldu.
Gölcük’e gittiğimde, Trabzonspor ile kardeş kent olduğunu biliyordum. İdmanda İsmail ve Furkan’ı gördüm. Beni heyecanlandırdı. “Artık egzersizlere gideceğim” dedim. Attığı goller, attırdığı goller, kadro oyunu, ferdi oyunu çok uygun. O tipte bir oyuncunun rakiple birebir çaba etmesi çok zordur. Sürat var, teknik var. 40 yıldır bu işin içerisindeyim, bir Fatih Tekke’de bu suratı, bu tekniği gördüm, bir de İsmail Yüksek’te.
Jorge Jesus onu merkez orta saha oynatıyor. Yabancı hocalar, oyuncunun geçmişine bakmaz, geleceği ile ilgilenir. Jorge Jesus bu hususta gerçek olanı yaptı.
“FENERBAHÇE TARİHİNE GEÇECEK”
Bizde olsa, alt liglerden geldi derlerdi. Son vakitlerde Gölcükspor’dan çok genç oyuncu çıkıyor, bunlardan biri de Kerem Aktürkoğlu. Gölcükspor, ondan da yetiştirme hissesi alacak. Demekki bu topraklardan düzgün oyuncular çıkıyor. Olağan İsmail öbür bir oyuncu. Ben inanıyorum, çok güzel yerlere gelecek. Fenerbahçe tarihine geçecek.
İsmail’in ismini 2., 3. antrenmanda Trabzonspor’a verdim. Transferin kısa müddet içinde bitmesini istedim. Süreç ağır ilerledi. 10, 20 gün geçti, biz haber bekliyorduk.
FENERBAHÇE – TRABZONSPOR MAÇI ANISI
Fenerbahçe – Trabzonspor maçı vardı o sıralarda. Maçı daima birlikte, ekiple izliyorduk. Ben de Trabzonluyum, bizim yanımızda pek reaksiyon veremiyordu. Ancak, maç içinde atlıyor, zıplıyordu, heyecanlanıyordu. Bende ona, “Rahat ol, biz objektif insanlarız, futbol adamıyız, yarın rakip de olabiliriz, doğal bir tarafı tutman gerekirse sevineceksin.” dedim. O vakitler Fenerbahçe gündeminde dahi değildi.
Furkan diye bir oyuncu vardı, Sivas ve Denizli istemişti, teklif yapmışlardı. Menajerler, 2. Lig’den teklif var diyordu. Ben cevaben, “Siz ne diyorsunuz? 2. Lig ile Gölcükspor’un ne farkı var? İsmail’in yeri Muhteşem Lig. İsmail yeteneğinin farkında lakin sen değilsin. İsmail Muhteşem Lig’e gidecek, başarılı olacak.” dedim.
Erdinç Şehit diye bir arkadaşımız var, Tuncay Ulu ve Fenerbahçe’ye yakın. Bana “Hocam, Fenerbahçe olur mu?” dedi. Bende ona, diğer kulüpler bekliyor dedim.
“EMRE BELÖZOĞLU, İZLEMEDEN ALDI”
Alt liglerde imaj yoktu ancak ben referansı verdim. Emre Belözoğlu’nu aradılar. Trabzonspor’a Sadi hoca referans olduysa, bu âlâ futbolcudur dediler. Emre Belözoğlu’nu da kutlamak lazım, hiç izlemeden aldılar. Esasen önü de açık, Türk futbolunun en başarılı teknik adamlarından biri olacak diye düşünüyorum. Çok büyük bir paraya da almadılar, 25 bin dolar civarı tutmuştu.
Tabii aslan hissesi Emre Belözoğlu’nun. Erdinç Şehit onu Fenerbahçe’ye önerdi, Emre Belözoğlu da hiç izlemeden aldı. Büyük bir risk aldılar. Kimse, palavra söylemesin, “Ben bilgim, tuttum, getirdim” demesin. 2 yılının da boşa geçtiğini düşünüyorum.
Transferinin birinci günlerinde farklı programalara çıktım. O günden bugünlere söyledim. Beni İsmail yanıltmadı, yanılan onun hakkında makus konuşanlar oldu. Jorge Jesus da adaletli davrandı. 2 seneyi kayıp olarak değerlendiriyorum.
İsmail’in alınmaması gerektiğini söyleyenler, Fenerbahçe’nin yanlış bir transfer yapmış olduğunu söyleyenler… Jesus, Kuntz onu kıymetlendirdi, yabancı düşmanlığının ne kadar yanlış olduğunu bir defa daha gördük.
“HAYALİ FENERBAHÇE’YDİ”
Türkiye’deki hayali Fenerbahçe’ydi, bunu biliyorum. Egzersize her vakit erken gelirdi. Ağabeylerinden dahi erken gelirdi. Rakibe çok agresif ve kayarak gayret ederdi, ona dikkatli olmasını söylerdim. Ben kendisinin Fenerbahçe’den öteki bir yere gitmek istemeyeceğini biliyorum. İsmail’e de sorsanız, “Fenerbahçe zati Avrupa ekibi, büyük kadro.” der.
“FENERBAHÇE İÇİN ARBEDE EDER”
İsmail’in ne kadar koyu, agresif bir Fenerbahçeli olduğunu biliyorum. Hatta şöyle söyleyeyim, Fenerbahçe için arbede edebilecek kadar Fenerbahçeli. Etrafına reaksiyon gösterecek kadar güzel bir Fenerbahçeli olduğunu düşünüyorum.
Abdülkadir Ömür 16 yaşındayken, Onur Kıvrak ile bir arada idmandaydım. Ona, “Onur, elimizden 16 yaşında bir çocuk var, çok yeterli.” dedim. Onur, “Onu ne vakit göreceğiz.” dedi. Adana maçında onu oynattım, herkes beğendi. Bizim özelliğimiz bu, olmadan olabileceğini söylememiz kıymetli.
“AVRUPA’YA GİDECEK EN KIYMETLİ OYUNCU OLACAK”
Ben de İsmail ile ilgili söylüyorum, “Fenerbahçe tarihine geçecek, Fenerbahçe’den Avrupa’ya gidecek en değerli oyuncu olacak.” diyorum.
Geçmişte Tugay Kerimoğlu, Emre Belözoğlu gitti. Ajax, Porto üzere kadrolara Avrupa’nın devleri büyük paralar harcıyor, Türk futbolcuların baremi 15 milyon euro üzere davranıyorlar, bunu İsmail kıracak. Ajax’tan, Porto’dan, Lyon’ndan bir gruba gitmiş üzere olacak.
Burda en kıymetli olaylardan biri Fenerbahçe Lideri Ali Koç’un, hiç seyretmeden onay vermesi, güvenmesi. O süreçte öbür şeyler düşünülebilirdi. Kulüp başkanlığı ismine, Fenerbahçe’ye yaptığı en büyük hizmetlerinden biri olduğunu düşünüyorum.